KAMYON PAZARI DÜŞÜK TONAJDAN AĞIRA KAYIYOR

KAMYON PAZARI DÜŞÜK TONAJDAN AĞIRA KAYIYOR

Türkiye kamyon pazarında 6 ton ve üzeri liderliklerini uzun yıllardır sürdürdüklerini belirten Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış & Pazarlama Direktörü Bahadır Özbayır, pazarın düşük tonajlı rijit kamyonlardan daha ağır tonajlı çekici sınıfına kaydığını söyledi.

Şu sıralar Türkiye’deki 50’nci yılını kutlayan Mercedes-Benz Türk, geçtiğimiz aylarda Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ikinci AR-GE Merkezi’nin temelini attı. Markanın Türkiye’deki stratejisini ve yeniliklerini açıklayan Mercedes-Benz Türk Kamyon Satış & Pazarlama Direktörü Bahadır Özbayır, 6 ton ve üzeri Türkiye kamyon pazarında liderliklerini uzun yıllardır sürdürdüklerinden bahsetti. Özbayır, ‘‘Uzun vadede bakıldığında Türkiye’de verimlilik nedeniyle nispeten düşük tonajlı rijit kamyonlardan daha ağır tonajlı çekici sınıfına kayış olduğunu görüyoruz“ dedi.

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Mercedes-Benz Türk’deki kariyerinizden ve otomotiv sektöründeki çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Egeliyim, Lise öğrenimimi İzmir Atatürk Lisesinde, yüksek öğrenimimi ise Ege Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde tamamladım. Karlsruhe Teknik Üniversitesi, şimdiki adıyla Karlsruhe Intitute of Technology Endüstri Mühendisliği bölümünü bitirerek Türkiye’ye döndüm. 1984 yılında, o zamanki ismi Otomarsan olan Mercedes’te işe başladım. İlk görevim, yeni kurulacak olan Aksaray kamyon fabrikası proje grubunda Planlama Mühendisliği idi. Daha sonra projenin koordinasyonundan sorumlu Kısım Müdürü olarak fabrikanın 1986 yılında açılışı ve ilk bir yıllık üretimden sonra Finans/Controlling bölümüne geçtim. 10 yıla yakın süre kamyon ve otobüs ürün gruplarının Mali Proje Planlama ve Kontrol Kısım Müdürü olarak görev yaptım. 1998 yılında satış bölümüne geçtim ve o zamandan beri Kamyon Pazarlama ve Satış Müdürü olarak görevimi sürdürüyorum. Uzun yıllardır Ağır Ticari Araçlar Derneği TAİD’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyorum. Bu sayede Mercedes-Benz Türk’teki tecrübe ve birikimimi sadece firmam için değil, tüm ağır vasıta sektörünün gelişimi için değerlendirmekten de mutluluk duyuyorum.

Mercedes-Benz Türk’ün Türkiye’deki yapılanması ve genel durumundan bahsedebilir misiniz?

Mercedes-Benz Türk bu yıl 50. yılını kutluyor. Türkiye’de 50 yıldır şehirlerarası ve şehiriçi otobüslerin üretimini, satışını ve ihracatını yapıyoruz. Aksaray’da 30 yılı aşkın süredir kamyon ve çekici üretiyor, Türkiye’nin hizmetine sunuyor ve ihraç ediyoruz. Bize dokunan herkese yüksek teknolojiye sahip, kaliteli ürün ve hizmetlerimizle ulaşmak için Mercedes-Benz Türk ailesi olarak çalışmalarımızı sürdürüyor, üretimimizi, ihracatımızı, yatırımlarımızı artırıyor ve istihdam yaratmaya devam ediyoruz. Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilen çeşitli tonajlardaki kamyonlarımız ile Türkiye’nin ihtiyacı olan ürünleri sunuyor, 6 ton ve üzeri Türkiye kamyon pazarında liderliğimizi uzun yıllardır sürdürüyoruz. 1986 yılından bu yana 230.000 adedin üzerinde kamyon üretimine ve 37.000’in üzerinde kamyon ihracatına imza attık. Bugün Türkiye’de üretilen her üç kamyondan ikisinde Mercedes-Benz Türk’ün imzası var. 2016 yılında çekici ve kamyon ürün gamımızı bir kez daha tamamen yeniledik. Bugün bu pazarda hala Türkiye’de en fazla aracını üreten ve satan biziz.

Yeni ürün gamınızdaki araçlar hakkında ne söyleyebilirsiniz? Bu araçların ön plana çıkan özellikleri nelerdir?

Uzun vadede bakıldığında Türkiye’de verimlilik nedeniyle nispeten düşük tonajlı rijit kamyonlardan daha ağır tonajlı çekici sınıfına kayış olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda çevre duyarlılığı artacak ve yeşil lojistik konusu sektörde gelecekte en çok konuşulan konu olacak. Tam da bu noktada bugün Mercedes-Benz çekicileri ile pazarda ilgi görüyoruz. Mercedes-Benz Actros 1842 ve 1845 çekicilerimiz bugün en yoğun ilgi gören araçlarımız. OM 471 motorlu Actros araçlarımız düşük yakıt tüketimi, % 20 daha uzun ömürlü motorları ve güçlü motor frenleri ile pazarda ön plana çıkıyor. Konfor, güvenlik ve sürüş dinamiği alanlarında iddialı olduğumuz Actros çekiciler, 120.000 km’ye çıkan bakım aralıkları ve % 20 oranında düşen bakım maliyetleri ile dikkat çekiyor. Yoğun ilgi gören ikinci büyük ürün grubumuz ise inşaat araçlarımız. Mega alt yapı projeleri özellikle ağır inşaat sınıfı şantiye araçlarının pazarını ciddi anlamda büyütüyor. Bu çalışmaların hızla devam ettiğini ve pazara olumlu etkinlerini özellikle son 2 yılda görüyoruz. 6×4 ve 8×4 betonmikser ve damperli araçlarımız inşaat sektörü tarafından yoğun ilgi görüyor. Son bir yıldır piyasada hızlıca hak ettikleri yeri alan yeni nesil Mercedes-Benz inşaat aracı Arocs’lar güçleri, sağlamlıkları ve verimlilikleri ile tüm pazar için bir referans teşkil ediyor. Büyük projelerde kullanılan Mercedes-Benz kamyon sayıları da bunu gözler önüne seriyor. Mercedes-Benz’in hafif kamyonu Atego, pazara sunulduğu günden beri sınıfının lideri. Çevikliği, düşük yakıt tüketimi ve konforu ile 9-21 ton kategorisinde en fazla tercih edilen araç konumunda.

Türkiye’de üretimi gerçekleştirilen ağır vasıtaların teknolojik altyapılarında ne gibi yenilikler sunuluyor?

Artık sensörler, mobil cihazlar ve uygulamalar dünyasına girdik. Telematik dünyası da denilebilen bu yeni dünyada bugüne kadar elimizde olmayan verilere ulaşabileceğiz. Bu verilerin analizi ile de bugün alamadığımız kararları çok daha önceden ve doğru olarak alabileceğiz. Bir ticari aracın arıza ve bakım aralıklarını uzatmak ve aracın sürekli kullanılabilir olmasını sağlamak hem son müşterimiz hem de şirketimiz için çok önemli bir kazançtır. Potansiyel müşterilerimize tüm araç bilgilerini mobil cihazdan sunabilmek, resmi bir teklifi mümkün olan finansman imkânları ile dakikalar içerisinde sunabilmek çok önemli bir katkıdır. Veya ıssız bir bölgede yolda kalmış müşterimize sanal gerçeklik üzerinden talimatlar ile yardımcı olabilmek çok önemli bir değerdir. Biz de Mercedes-Benz Türk olarak bu konulardaki çalışmalarımızı son derece önemsiyoruz. Tamamen bir Mercedes markası olan FleetBoard ile araçlarımıza telematik desteği vermek üzere çalışmalarımız devam ediyor. Verimliliği artırabileceğimiz bir diğer konu ise araçların yarı otonom sürüşlerini sağlayarak yakıt tüketimini minimize etmek. Yolu, yoldaki dönüşleri, iniş ve çıkışları hatırlayan bir kamyon veya çekici aynı yolda bu farklılıkları algılayabilir ve aracı buna göre kullanarak yakıt tüketimini minimum düzeyde tutabilir. Katmadeğeri artırdığınız her çalışma sektörde geri dönüş buluyor ve ilgi ile karşılanıyor. Biz de her türlü teknolojik yeniliği kendi alanımızda nasıl kullanabileceğimizi değerlendiriyor, bu konudaki çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.

2017 yılını değerlendirebilir misiniz? Ticari araç pazarı beklediği büyüklüğe ulaşabildi mi?

Bu soruyu cevaplamak için, Euro 6 geçişinin olduğu 2016 yılı başına dönmek gerekiyor. 2016 yılında pazar, Türkiye’de alışık olduğumuz 6 ton ve üzeri kamyon ve çekici toplam pazarının yaklaşık yarısı kadar oldu. 2017 başında yüzde 20’lere kadar artan bu daralma, son aylarda düştü ve geçen seneye olan ara kapandı diyebiliriz. Ancak tabii ki pazar istenilen seviyelerde değil. 40.000 dolaylarında olabilecek pazarın 20.000 dolaylarında seyrettiğini düşünecek olursak ağır ticari araç grubunda pazar daralması son 2 yılda yüzde 50 seviyelerinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu pazarı uzun vadede incelediğinizde inişli çıkışlı bir çizelge ile karşılaşırsınız. Biz de uzun vadede yine pazarın büyümesini bekliyoruz. Mercedes-Benz Türk olarak Türkiye’de ticari araç pazarında ciddi bir potansiyelin varlığına ve geleceğine inanarak çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ